Medeni Kanun’da düzenlenmiş bulunan 4 farklı türde mal rejimi bulunmaktadır.
- Edinilmiş mallara katılma rejimi
- Mal ortaklığı rejimi
- Paylaşmalı mal ortaklığı rejimi
- Mal ayrılığı rejimi
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre; 2002 yılından itibaren, evlilik birliği kurulurken eşler başka bir mal rejimi seçimi yapmamışlarsa yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olarak kabul edilmektedir. (TMK md.202) Bu, evlilik birliği içerisinde edinilmiş mal kabul edilen tüm malvarlığının mal rejimi tasfiyesi sırasında kanunda sayılı istisnalar dışında kimin edindiğine bakılmaksızın eşit olarak bölüşülmesini ifade etmektedir.
Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde ise; her eş kendisine ait olan mal varlığı üzerinde istediği gibi tasarruf edebilir ve her eşin kendi mal varlığından sorumluluğu ayrıdır. Ancak eşlerden biri tarafından paylaşmalı mal ayrılığı rejiminin kabul edilmesinden sonra edinilmiş olup ailenin müşterek kullanımı ve yararlanmasına sunulmuş mal varlığı ve yatırımlar, rejiminin sona ermesi hâlinde eşler arasında eşit olarak paylaşılır.
Mal ortaklığı rejiminin seçilmesi durumunda; evlilik birliği içerisinde eşler edindikleri mal varlıklarından hangilerinin ortak mal, hangilerinin kişisel mal olduğunu belirleme hakkına sahiptir. Türk Medeni Kanunu 220.maddede kanunen kişisel mal kabul edilen mal varlıkları tek tek belirtilmiştir. Buna göre; “Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya; Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri; Manevi tazminat alacakları; Kişisel mallar yerine geçen değerler” kişisel mal kabul edilmiştir. Kişisel malların neler olabileceği kanunda sayılmış olduğundan, kişisel mallar dışında kalan mallardan hangilerinin ortak mal olacağı eşler tarafından belirlenecektir.
743 sayılı yani eski Medeni Kanun döneminde evlenmiş eşler arasında 31.12.2001 tarihine kadar geçerli yasal mal rejimi mal ayrılığıdır. Buna göre; eğer evlilik 01.01.2002 tarihinden önce gerçekleşmiş ve edinilen mal varlığı da bu tarihten önce ise tasfiye halinde mal ayrılığı rejimi uygulanacaktır. Ancak evlilik tarihi 2002’den önce olmasına karşın mal varlığı 2002’den sonra edinildiyse bu tarihten itibaren yasal mal rejimi kabul edilen “edinilmiş mallara katılma rejimi” uygulanacaktır.
Mal Ayrılığı Rejimi Nedir?
1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre; eşler evlenmeden evvel yahut evlilik esnasında kendi rızalarıyla başka bir mal rejimi seçimi yapmadıkları müddetçe aralarında edinilmiş mallara katılma rejimi olduğu kabul edilmektedir.
Türk Medeni Kanunu 2002 yılında değişmeden önce ise eşler arasında var olduğu kabul edilen yasal mal rejimi “mal ayrılığı” rejimiydi. Bu sebepten 2002’den önce yapılan evlilikler bu mal rejimine tabi olup herhangi bir sebeple evlilik akdi sonlandığında eşlerin sahip olduğu malvarlıkları bu rejime göre tasfiye edilecektir.
Mal ayrılığı rejiminin ne anlama geldiğine gelecek olursak; evlilik birliği süresince eşlerden her birinin edindiği malvarlığının kendisine ait olmasını ve evlilik birliği bir sebepten sonuçlandığında da paylaşıma konu edilememesini ifade etmektedir. Yani 2002 yılından önce yapılan ve 2002 yılından sonra gerçeklemiş olsa dahi evlilik sözleşmesinden önce veya evlilik birliği sırasında mal ayrılığı rejimi seçilmiş ise bu tarihten itibaren edinilen tüm malvarlığı sadece edinen kişiye ait olup, diğer eş bundan hak iddia edemeyecektir.
Mal Ayrılığı Sözleşmesi Nasıl ve Ne Zaman Yapılır?
Mal rejimi sözleşmesi evlenmeden önce veya evlenmeden sonra yapılabilir.
TMK. md. 205/1’e göre, “Mal rejimi sözleşmesi, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılır. Ancak, taraflar evlenme başvurusu sırasında hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı olarak da bildirebilirler.”
Mal ayrılığı sözleşmesi; evlilik esnasında yapılması durumunda noter huzurunda akdedilmesi gereken bir sözleşmedir. Yukarıda bahsettiğimiz Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddesi gereğince evlilik birliği henüz kurulmamışsa seçimlik mal rejimlerinden birini tercih ettiğiniz beyanını evlilik için gereken evraklarla birlikte sunabilirsiniz.
Mal rejimi sözleşmeleri; gerek boşanma gerek ölüm gerekse tarafların başka bir mal rejimini tercih etmeleri sebebiyle son bulduğunda tasfiye edilecek mal varlığının paylaşımına ilişkin ilkeleri hüküm altına aldığından hak kaybı yaşamamak adına mutlaka bir avukata danışarak hukuki destek almanızı tavsiye ederiz.
Aykut Hukuk | Danışmanlık
2021©
Benzer İçerikler